Ortodonti
Ortodonti, çapraşık dişlerin, hareketli veya sabit aygıtlar kullanılarak ideal bir diş dizisi haline getirilmesi, aynı zamanda iskeletsel bozuklukların, büyüme yönlendirmesi yapılarak düzeltilmesi ile ilgilenen dişhekimliği dalıdır. Ortodontik tedavinin temeli, dişlerin uygun kuvvetler uygulanarak kemik içinde hareket ettirilmesi, gerekirse yumuşak dokuların ve kemik yapılarının büyüme yönlendirmesi yoluyla ideal ilişkilerinin sağlanması esasına dayanır. Ortodontik tedavi sırasında, dişlerin bütünlüğü bozulmaz; kaplama, dolgu gibi işlemler yapılmaz. Bu yönüyle tamamen doğal ve uzun vadeli bir tedavi şeklidir.
Ortodontik tedavi, halk arasında ‘diş teli’ ya da ‘damaklık’ olarak adlandırılan aygıtlarla yapılır. Bu aygıtlar sabit ya da takıp çıkartılır biçimde olabilir. Sabit ya da hareketli apareyler, porselen, metal, dişin iç yüzüne takılan, ağız dışından destek alan çeşitleri olmak üzere birçok kombinasyonda kullanılabilir.
• Dişlerinizin görünüşünden memnun değilseniz,
• Dişleriniz sağlam olmasına rağmen çapraşıklıklar kötü bir görünüme sebep oluyor ve ne kadar fırçalarsanız fırçalayın yeterli hijyeni sağlayamıyorsanız,
• Bu durum sağlığınız açısından sorun yaratmanın yanı sıra sosyal yaşantınızı da olumsuz etkiliyorsa,
• Dişlerinizin düzeltilmesini istiyor, bunun yanında kalıcı ve dişlerinize zarar vermeyecek bir tedavi şekli arıyorsanız,
• artık daha güvenle gülmek istiyorsanız, ortodontik tedavi için iyi bir adaysınız demektir.
Ortodontik tedavi, diğer diş tedavilerine göre çok farklı ve özel bir tedavi şeklidir. Bu tedavinin istenen sonucu verebilmesi için, öncelikle doğru bir tedavi planı yapılması, bu planın uygun şekilde ve gerekli sıklıkla takip edilmesi önemlidir.
Ortodontik tedavilerin bu özel durumu nedeniyle, mutlaka ortodonti uzmanı bir dişhekimi tarafından yapılması gereklidir. Ortodonti uzmanlığı, 5 senelik dişhekimliği öğrenimi sonrasında, üniversitelerde uygulanan ve 5-6 sene kadar sürebilen doktora programları sayesinde kazanılır. Bu uzun süreç sonunda, hekim ‘Ortodonti Uzmanı’ unvanı ve doktora diploması alır.
Ortodonti uzmanı seçerken, hekimin ulaşılabilir olmasına dikkat edilmelidir. Hasta ve hekim arasındaki iletişimin aksaması durumunda ortodontik tedavide kesintiler olmakta, tedavi süreleri uzamaktadır. Pek çoğumuzun daha önce duymuş olduğu, 4-5 senelik tedavi süreleri, bu iletişimsizlikten kaynaklanmaktadır. Doktorunuzun gerek mail, gerek telefon yoluyla ulaşılabilir olmasına dikkat edilmeli, doktorunuz tarafından randevu taleplerinize birkaç gün içerisinde cevap verilebilmelidir.
Ortodontik tedaviye başlanmadan önce, ortodontistiniz tedavinizin genel planını ve maliyetini size bildirecektir. Diş tellerinizin takılmasından önce, ağız bakımınızın tamamlanması, ağızdaki tüm dolgu, dişeti sorunları, gömülü dişler gibi sorunların tedavi edilmiş olması gerekmektedir. Ortodontistiniz, genel dişhekimi ve diğer uzman hekimlerle birlikte tedavi planınızı çizecek ve tedavinize başlayacaktır.
Amerikan Ortodonti Derneği’nin önerisi, tüm çocukların, 6-7 yaşlarında ortodonti uzmanı tarafından kontrol edilmesi yönündedir. Bu aşamada, ileride ortaya çıkabilecek sorunlar teşhis edilmiş olur. Ortodontik sorunlar, çok acil değilse, tüm daimi dişlerin sürmesine kadar ertelenebilir. Bunun amacı, çocukların, kullanılan apareyleri daha kolay tolere edebilmesi ve temizliklerini yapabilmesini sağlamaktır. Alt veya üst çenenin çok önde olması veya alt ve üst dişlerin birbirlerini örtmemesi gibi iskeletsel bozuklukların işin içine katıldığı durumlarda ise tedaviye çocukluk çağında başlamak, tedavinin verimliliği ve kalıcılığı açısından çok önemlidir. İskeletsel bozukluklar zamanında tedavi edilmezse, daha sonra ancak cerrahi yöntemlerle düzeltilebilecek sorunlara yol açabilir.
Erişkin yaşta tedavi olmak isteyen hastalarda yaş artık bir faktör değildir. İskeletsel bozuklukların bulunmadığı ve sadece dişlerin konumlarından kaynaklanan sorunlar, her yaşta düzeltilebilir. Bu bozukluklar dişlerin braketler aracılığı ile istenen konumlarına taşınması ile çözülür. Ortodontik bozukluklara iskeletsel sorunlar da eşlik ediyorsa ve hastanın çenelerindeki bozukluklar dışarıdan da belli oluyorsa, hastada ortognatik cerrahi uygulanabilir.
Ortodontik tedavilerin büyük çoğunluğu, süt dişlerindeki çürükler sebebiyle dişlerin erken kaybı sonucu oluşur. Erken çekilen süt dişleri, daimi dişlerin yerleşmesi için gerekli olan yerin kaybedilmesine ve dolayısı ile sürmekte olan daimi dişin ağızda yer bulamamasına sebep olacaktır.
Bazı durumlarda, süt dişlerinde çapraşıklıklar olmasa dahi, daimi dişlenmeye geçerken kalıtımsal sebepli iskeletsel ve dişsel bozukluklar oluşabilir. İskeletsel bozuklukların oluşmasında, parmak ve emzik emme gibi kötü alışkanlıkların da etkisi vardır. Bu alışkanlıkların erken yaşta bırakılması, bu bozuklukların ilerlemesini durdurur, bazen de düzeltebilir. Burun solunumunun engellendiği bazı durumlarda da (bademcik ve geniz eti varlığı gibi durumlar) iskeletsel sorunlar oluşabilmektedir. Bu gibi sorunların erken tanısı ve tedavisi amacıyla, her çocuğun ortodontik muayeneden geçmesi gereklidir.
Ebeveynlerin ortodontik takibi
Çocuk 6-8 aylık olduğunda ilk süt dişleri sürmeye başlar ve 3 yaşına kadar diş sürmesi devam eder. 3-6 yaş arasında stabil kalan diş dizisi, 6-7 yaşlarında önde keser dişlerin ve en arkada 6 yaş dişleri sürmeleri ile değişmeye başlar. Genel olarak süt dişlenme safhasında sorunlar görülmezse de anne ve babalar özellikle çıkmayan veya yanlış doğrultuda süren süt dişlerine dikkat etmelidirler.
Daimi dişlenmeye geçiş aşamasında ise dikkat edilmesi gereken durumlar şunlardır:
• Süt dişlerinin erken kaybı,
• Üst keser dişlerin çok önde veya arkada sürmeleri,
• Yeni süren daimi dişlerde renk ve şekil bozuklukları,
• Süt dişlerinin zamanında düşememesi sonucu daimi diş sürmelerinin gecikmesi,
• 6 yaşında süren birinci büyük azı dişlerindeki çürükler,
• Üst çenenin dar olması sonucu alt çeneyi örtmemesi,
• Alt ve üst ön dişlerin birbirlerini örtmemesi,
• Parmak veya emzik emme gibi çeşitli kötü alışkanlıkların varlığı.
• Alt ve üst ön dişlerin birbirlerini örtmemesi
Süt dişlerinin önemi
Süt dişlerindeki çürüklerin dişlerinin zamanından önce çekilmesinin; ortodontik bozukluklara, daimi dişlerin çene kemiği içerisinde gömük kalmasına neden olduğu kanıtlanmış bir gerçektir.
Süt dişleri, doğumdan sonraki 6. aydan itibaren belirli bir sırayla sürmeye başlarlar ve yaklaşık 2,5 yaşındaki bir çocukta tüm süt dişleri sürmüş olur. Alt ve üst çenede toplam 20 tane süt dişi, 6 yaşına kadar ağızda kalmaya devam eder. Bu dönemden 12 yaşına kadar tüm süt dişleri, sırayla yerlerini daimi dişlere bırakır. Bu değişim döneminde süt dişlerinde oluşan büyük çürükler ve erken süt dişi kayıpları, daha arkada bulunan dişlerin bu boşluklara doğru hareketi sonucu çapraşıklıklara ve daimi dişlerin süremeyerek gömük kalmalarına neden olabilir. Bu nedenle, süt dişlerinin sağlıklı bir şekilde ağızda kalmaları oldukça önemlidir.
Ortodontik bozuklukların oluşumunda süt dişlenme dönemindeki durumlar, tek başına sorumlu değildir. Ortodontik sorunlar, genetik olarak da anne-baba veya daha büyük aile üyelerinden çocuklara geçebilmektedir. Bunun dışında, bebeklik döneminde anne sütüyle yetersiz beslenerek veya biberon ve yalancı emzik kullanımına yönelik yapılan yanlışlıklar; çocukluk dönemindeki parmak emme, dudak emme, dil itimi ve ağızdan solunum gibi kötü alışkanlıklar da ortodontik sorunlara yol açabilmektedir.
Tedavide kullanılan aygıtlar
Ortodontik tedavinin temel prensibi, önce sebebin ortadan kaldırılması, daha sonra oluşmuş bozukluğun düzeltilmesidir. Dişsel ve iskelesel bozukluklar, parmak emme veya ağız solunumu gibi nedenlerle oluşmuşsa, bu alışkanlıkların devamını engelleyecek hareketli veya sabit aygıtlar kullanılır. Bu davranışların büyüme çağında durdurulması, dişsel ve iskeletsel sorunları durdurur, hatta düzelmesini sağlar.
Genel olarak iki tip aygıt vardır:
Hareketli aygıtlar, genelde birkaç dişi içeren basit bozuklukların düzeltilmesinde kullanılırlar. Bu aygıtların, dişleri itmeye yarayan yayları veya çeneyi genişletmeye yarayan vidaları bulunabilir. Bu aygıtlar genelde birkaç ay kullanılabilirler.
Sabit aygıtlar, yani braketler, dişlerin üzerine yapıştırılırlar ve genelde daha zor tedavilerde kullanılırlar. Braketler, metal renginde olabileceği gibi, erişkin hastaların kullanımına yönelik olarak diş renginde de üretilmiş olan çeşitleri vardır. Porselen braketler genellikle erişkin hastalarda kullanılırlar. Bu braketler, en küçük renklenmeyi bile belli ettikleri için, ağız bakımına çok daha fazla özen gösterilmelidir.
Çocuklarda büyüme çağında, iskeletsel bozuklukların düzeltilmesinde, bazı durumlarda ağız dışındaki bölgelerden de destek almak gerekebilir. Alt çenenin önde olduğu durumlarda çenelikler, üst çenenin önde olduğu durumlarda üst çeneyi geriye çekmek amacıyla enselikler kullanılabilir. Bu aygıtlar, genellikle günde 14-16 saat arasında kullanılsa da, doktorunuz çocuğunuza özel kullanım süreleri belirleyecektir.
Ortodontik tedavinin etkin ve hızlı biçimde yapılabilmesi için, hasta katılımı da çok önemlidir. Ortodonti, hasta, hekim ve anne-baba arasında oynanan bir takım oyunudur. Hastaların hareketli aygıtlarını ve ağız içi elastiklerini anlatıldığı şekilde ve istenen sürede takmaları, ağız hijyenlerini üst seviyede tutmaları çok önemlidir.
Ortodontik tedavinin gündelik yaşam üzerindeki etkisi
Ortodontik tedavi, çocukluk çağında yaygın biçimde uygulanan bir tedavidir. Çocuk, ortodontik tedavi sırasında küçük kısıtlamalar dışında her şeyi yapabilir. Spor faaliyetlerine katılabilir, şarkı söyleyebilir ve müzik aletleri çalabilir. Ortodontik tedavi çocuğun derslerini olumsuz yönde etkilemeyeceği gibi, kişiliğinin ve bedeninin gelişme aşamasında hem dış görünüşünü hem de ağız sağlığını geliştirecek, bedensel ve ruhsal sağlığının daha dengeli olmasını sağlayacaktır.
Tedavi sırasında en çok dikkat edilmesi gereken nokta, her yemekten sonra dişlerin doğru şekilde fırçalanmasıdır. Doktorunuz çocuğunuza ağız hijyenini nasıl sağlayacağı konusunda yardımcı olacaktır. Ortodontik tedavi sırasında diş fırçalama alışkanlığının yerleşmesi, ömür boyu sürecek ağız ve diş sağlığının garantisidir.
Sabit aygıtların zarar görmemesi, tedavinin etkinliği açısından çok önemlidir. Sert gıdaların ısırılması tellere zarar verebilir. Bunu engellemek için, çekirdekli meyveleri ve cips, kraker gibi yiyecekleri daha dikkatli yemek, braketlere yapışabilecek besinleri çok sık tüketmemek yeterli olacaktır.
Tedavinin başlangıç safhasında dişlerde, dişetlerinde ve yanaklarda geçici bir süre çeşitli rahatsızlıklar olabilir. Bu durum, ortodontik aygıtlara alışma sürecinin doğal bir sonucudur. 2-3 gün sürebilen bu hafif rahatsızlık, tedavinin geri kalan sürecinde görülmeyecektir.
Tedavinin süresi
Sadece dişleri ilgilendiren basit çapraşıklıklar, 6ay-1 sene arasında değişebilen tedavi süresine ihtiyaç duyarlar. Bu süre her hastada farklı olmakla beraber, yapılacak tedavinin tipine, kullanılan aygıtların türüne ve yaş, cinsiyet gibi bireysel faktörlere bağlıdır. Diş çapraşıklıklarının düzeltilmesi amacıyla, bazı durumlarda diş çekimi yapmak gerekebilir. Bu durumda tedavi süresi genellikle 18-24 ay arasında olabilir.
Erken teşhis edilen ve tedavisine çocukluk çağında başlanması gereken bazı iskeletsel sorunlarda ise, tedavi daha uzun sürebilmekte, bununla birlikte yapılan tedavinin yoğunluğu azaltılmaktadır. Tedaviniz sırasında, ortalama olarak 4-6 haftada bir ortodontistinizi ziyaret etmeniz gerekecektir. Bu süre, tedavi sürecinize göre değişebilir.
Sağlıklı, düzgün dişler ve güzel bir gülümseme, kişinin kendisini doğru ifade edebilmesi için ilk ve en önemli basamaktır. Çapraşıklar ve düzensiz görünümlü dişler, hem estetik olarak kötü bir görünüme neden olurlar, hem de ağız sağlığı ve genel sağlığın bozulmasına sebep olurlar.
Çocukluk çağında, gerekli olan ortodontik tedaviler maddi sorunlar yüzünden yapılamamış olabilir. Bazen de düzgün olan dişler, çekimler ve diş eti sorunları sebebiyle sonradan bozulabilir. Kaybedilen dişler, geride kalan dişlerin diş boşluğuna doğru hareket etmesine sebep olarak, dişlerin aralanmasına veya bir tarafa doğru eğilmesine sebep olabilir. Alt ve üst dişlerin düzgün olarak kapanmaması durumunda, estetik sorunlar dışında, çene ekleminde düzensizlikler, ağrılar ve çenenin açılamamasına kadar gidebilen sorunlar başlayabilir. Dişlerdeki çapraşıklıklar diş sağlığını ve genel sağlığı olumsuz yönde etkilemekle kalmaz, aynı zamanda bireyin kendini toplumda geri planda kalmış ve mutsuz hissetmesine sebep olur.
Geçmiş yıllarda, dişsel bozuklukların düzeltilmesi amacıyla, porselen kaplamalar kullanılmaktaydı. Günümüzde ise, gelişen tedavi teknikleri ve malzeme teknolojisi sayesinde, artık erişkin kişilerin de ortodontik tedaviden faydalanmaları mümkün olmuştur. Kullanılacak estetik braketler ve teller sayesinde çevredeki insanlar fark etmeden ortodontik tedavi devam edecektir.
Birey, ortodontik tedavi sırasında küçük kısıtlamalar dışında her şeyi yapmakta özgürdür. İş ve sosyal hayatına devam edebilir, her türlü spor faaliyetine katılabilir. Braketler, konuşmak, şarkı söylemek ya da müzik aleti çalmak gibi aktiviteleri kısıtlamayacaktır.
Tedavi sırasında dikkat edilmesi gerekenler
Ortodontik tedavinizin başlarında, bazı rahatsızlıklar hissetmeniz normaldir. Dişleriniz ve ağız dokularınız braketlerinize birkaç gün içinde alışacaktır. Doktorunuz, tedavi başındaki sıkıntılarınızın azalmasına yönelik tedbirler alacaktır.
Tedaviniz sırasında uymanız gereken en önemli kural, diş ve dişeti sağlığınızı korumak amacıyla, ağız hijyeninizi en üst seviyede tutmaktır. Bu amaçla ortodontistiniz size uygun fırçalama tekniklerini anlatacaktır. Dişlerinizi, her yemekten sonra fırçalamanız gerekmektedir. Tedaviniz sırasında ve sonrasında, diş ipi kullanmanız ara yüz çürüklerinin engellenmesini sağlayacaktır.
Tellerinizin zarar görmemesi için, sert ve yapışkan gıdalardan uzak durmalısınız. Zeytin, erik gibi çekirdekli gıdalar, kuruyemişler, sert çikolatalar, dişlerinize ve tellerinize zarar verebilir.
Tedavi süresi
Gelişen tedavi teknikleri sayesinde, erişkin yaşta da hızlı ve etkili tedaviler uygulamak mümkün olmuştur. Sadece dişleri ilgilendiren basit çapraşıklıklar, 12-24 ay arasında değişebilen tedavi süresine ihtiyaç duyarlar. Bu süre her hastada farklı olmakla beraber, yapılacak tedavinin tipine, kullanılan aygıtların türüne ve yaş, cinsiyet gibi bireysel faktörlere bağlıdır.
Ortodontik tedavi süresince, randevular genelde 4-6 hafta arasında olacaktır. Bu süre, tedavi gereksinimlerinize göre değişiklikler gösterebilir. Tedavi süresince karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda, ortodontistinize danışabilirsiniz.
Lingual Ortodonti
Günümüzde gelişmekte olan bir başka tedavi şekli de, braketlerin, dişlerin iç yüzeylerine yapıştırıldığı “Lingual Ortodonti” dir. Lingual ortodontide kullanılan özel braket ve teller dişlerin görünür yüzeyleri yerine iç yüzeylerine yapıştırılmakta ve bu sayede tedavi görmekte olduğunuzu sizin ve doktorunuzun dışında kimse fark etmemektedir. Lingual ortodontik tedavi tekniğinin, kendisine has bazı kısıtlamaları, avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Ortodontistiniz, muayenenizden sonra sizi bu konuda bilgilendirecektir. Ortodontideki yenilikler bununla sınırlı değildir.